1. Cıva

Cıva, doğal olarak meydana gelen ancak madencilik, metal ve çimento üretimi ve fosil yakıtların yakılması gibi antropojenik faaliyetlerle havaya, suya ve toprağa salınabilen ağır bir metaldir. Yaygın olarak elektronik ve ölçüm cihazlarında, kozmetik ürünlerinde, lambalarda, pillerde ve çeşitli endüstriyel işlemlerde kullanılır.

Civa, son derece toksiktir ve çevrede kalıcıdır. Atmosferde çok uzak mesafelerde taşınabilir ve besin zincirine girebilir, balık, kara ve deniz memelileri ve hatta pirinç gibi flora ve faunalarda birikebilir. Ortamdaki belirli koşullar altında cıva, balık ve su ortamlarında yaygın olarak bulunan, daha da toksik bileşik olan metil cıvaya dönüştürülebilir. İnsanlar toksinle kirletilmiş balık, kabuklu deniz ürünleri ve deniz memelileri tüketerek metil cıvaya maruz kalırlar. Metil cıva insan vücuduna girdiğinde dokularda birikir ve fetüslere transfer edilebilir.

Cıva çevreye zarar verir ve örneğin kuşların ve yırtıcı memelilerin üremesini etkileyerek ekosistemleri ciddi şekilde etkiler. Aynı zamanda ciddi bir insan sağlığı riskidir. Cıvaya yüksek oranda maruz kalmak bir takım nörolojik ve davranışsal bozukluklarla ilişkilendirilmiştir. Fetüslerin ve küçük çocukların gelişimini olumsuz yönde etkiler ve merkezi sinir sisteminde, tiroitte, böbreklerde, akciğerlerde, bağışıklık sisteminde, gözlerde, diş etlerinde ve deride hasara neden olabilir.

Ağır cıva zehirlenmesi, Minamata hastalığına neden olabilir. Minamata hastalığı, Japonya’daki Minamata kentinde bir kimyasal fabrikası tarafından 1932 ile 1968 yılları arasında Minamata Körfezi’ne metil cıva salınmasından etkilenen sularından balık yiyerek zehirlenen insanlarda ortaya çıkan hastalığın adı olmuştur. Hastalığın belirtileri arasında ataksi, ellerde ve ayaklarda uyuşukluk, genel kas güçsüzlüğü, görüş alanının daralması, işitme ve konuşmaya zarar verme ve aşırı durumlarda delilik, felç, koma ve ölüm bulunmaktadır.

Kaynak : UNEP, 2013. Küresel Cıva Değerlendirmesi 2013: Kaynaklar, Emisyonlar, Salımlar ve Çevresel Taşınım. UNEP Kimyasallar Departmanı, Cenevre, İsviçre
Kaynak : UNEP, 2013. Küresel Cıva Değerlendirmesi 2013: Kaynaklar, Emisyonlar, Salımlar ve Çevresel Taşınım. UNEP Kimyasallar Departmanı, Cenevre, İsviçre

Emisyonlar

Cıva emisyonlarının antropojenik kaynakları, her yıl atmosfere giren toplam cıva miktarının yaklaşık %30’unu oluşturur. Başlıca cıva yayıcı ve tüketicileri, küresel antropojenik emisyonların yaklaşık %40’ı ile Doğu ve Güney Doğu Asya’da bulunmaktadır.

Atmosferik cıvaların ana endüstriyel kaynakları kömür yakma, madencilik, ve çeşitli metaller üretmek için cevher işleyen veya çimento üretmek için diğer hammaddeleri işleyen endüstriyel faaliyetlerdir. Bu faaliyetlerde cıva, yakıt ve hammaddelerde bir kirlilik olarak var olduğu için yayılmaktadır. Bu durumlarda, cıva emisyonları ve salımlarına bazen “ikincil ürün” veya “kasıtsız” emisyonlar veya salımlar denir.

İkinci bir kaynak kategorisi, cıva kullanımının kasıtlı olarak yapıldığı sektörleri içerir. Zanaatkâr ve küçük ölçekli altın madenciliği, bu kaynakların en büyüğüdür – buradaki cıva emisyonları ve salımları, kayadan, topraktan ve çökeltilerden altın çıkarmak için cıva kullanımının sonucudur. Diğer kasıtlı-kullanım salım sektörleri, tüketici ürünlerinden (metal geri dönüşümü dahil), klor-alkali endüstrisinden ve vinil-klorür monomerinin üretiminden çıkan atıkları içerir.

Kaynak : UNEP, 2013. Küresel Cıva Değerlendirmesi 2013: Kaynaklar, Emisyonlar, Salımlar ve Çevresel Taşınım. UNEP Kimyasallar Departmanı, Cenevre, İsviçre 

Tüketim

Zanaatkârlık ve küçük ölçekli altın madenciliği ve vinil klorür monomer üretimi haricinde, küresel cıva talebi, yüksek risk farkındalığı, küresel eylem ve uygun fiyatlı alternatifler nedeniyle giderek azalmıştır.

Kaynak : UNEP, 2013. Küresel Cıva Değerlendirmesi 2013: Kaynaklar, Emisyonlar, Salımlar ve Çevresel Taşınım. UNEP Kimyasallar Departmanı, Cenevre, İsviçre 

2. Cıvaya İlişkin Minamata Sözleşmesinin kökenleri

2001 yılında UNEP Yönetim Kurulu, cıva ve cıva bileşiklerinin emisyon ve salımları yüzünden insan sağlığına ve çevreye yönelik oluşan tehditler hakkında çok taraflı bir tartışma başlatmıştır. 2007 yılında, gelişmiş gönüllü tedbirlere ve yeni veya mevcut uluslararası yasal belgelere ilişkin seçenekleri gözden geçirmek ve değerlendirmek üzere özel amaçlı açık uçlu çalışma grubu (OEWG) kurulmuştur. 2009 yılında, OEWG’nin çok sayıda toplantısından sonra UNEP Yönetim Kurulu, UNEP İcra Direktöründen cıva ile ilgili yasal olarak bağlayıcı bir belge için uluslararası bir müzakere komitesi hazırlamasını ve toplamasını istedi. Neredeyse tüm BM üye devletlerinin temsilcilerinden oluşan komite, Ekim 2013’te Cıvaya İlişkin Minamata Sözleşmesi’ni (“Minamata Sözleşmesi”) kabul etmeden önce beş kez bir araya geldi.

Mart 2015 itibariyle, 128 ülke Sözleşmeyi imzaladı ve 10 ülke Sözleşmeyi onayladı. Ellinci onay, kabul, tasvip veya katılma belgesinin tevdi tarihinden doksan gün sonra yürürlüğe girecektir.

Minamata Sözleşmesinin amacı, insan sağlığını ve çevreyi antropojenik emisyonlardan ve cıva ve cıva bileşiklerinin salımından korumaktır (Madde 1). Birincil cıva madenciliğinin aşamalı olarak kaldırılması da dahil olmak üzere madencilikten depolamaya ve atık yönetimine kadar cıvanın yaşam döngüsünün her aşaması için özel önlemler ileri sürmektedir. Ayrıca kömür yakma ve çimento üretimi gibi kaynaklardan gelen cıva emisyonlarını da ele almaktadır.